16 Ocak 2011 Pazar

PASAKLI ÇOCUK

Elif pasaklı bir çocuktu. Her şeyi dağınıktı. Size Elif 'in bir macerasını anlatayım:

Elif uyandı. Pijamasını katlamadan fırlatıp attı. Annesi: "Haydi Elif yatağını topla!" dedi. Elif yatağına baygınca bir bakış attı. Duş alırken suyu boşuna akıttı. Kahvaltısını abur cubur ile yaptı. Bilgisayara daldı. Okula geç kalıyordu. Ders programına bakmadan çantasını rastgele doldurdu. Koşa, koşa okula vardı. Kırmızı ışıkta geçti. Kapıyı çalmadan sınıfa girdi. Resim dersi yerine matematik dersi yapacaklarını sanıyordu. Dersten geri kaldı. Eve geldi. Ödevini yapmadı. Odasını toplamadı. Hemen televizyon izledi. Gitar dersi için çalışmadı. Jimnastik yapmadı. Akşam pijamalarını giydi. Süt içmedi. Önlüğünü asmadı. Kitap okumadı. Uyudu. Rüyasında üç ay önce İzmir'e giden arkadaşı Melek'i gördü. Melek ona, böyle giderse hiç sağalıklı olmayacağını, derslerinden geri kalacağını anlattı. Elif kalktığında ödevini yaptı, gitar çalıştı, jimnastik yaptı, ders programına baktı. Artık pasaklı değildi.