13 Kasım 2010 Cumartesi

YILBAŞI

Ben Leyla. 11yaşındayım. Bugün sınav olduk. Emel bana teneffüste kopya vermem için yalvarıyordu. O'na kendisinin çözmesi gerektiğini söylüyordum. Zil çaldığında kağıtlar toplandı. Sonra öğretmen kağıtları dağıttı. Ben 95 almıştım. Bir sorum boş kalmıştı. Berna'nın 3, Emel'in 2, Aslı'nın 5, Beren'in 7, Selma'nın ve Selen'in 4 sorusu boştu. Selma ve Selen ikizdi. Saçları siyahtı, gözleri kahverengiydi. Çok benziyorlardı. Beş gün sonra yılbaşıydı. Bütün sınıf arkadaşlarımla bizim evde toplanacaktık. Yalnız, babası zengin diye şimarık Sena gelmeyecekti. Ama o gün çok değişik bir şey oldu. Dinleyin şimdi:

Nihayet büyük gün geldi. Saat 10.00'da evde toplandık. Bir baktık ki saat 11.30'da Sena geldi. Bir sürü hediye içinde geldi. Oturdu. Biz Sena'ya "niye bizimle oynamıyorsun?" dedik. "Bence yılbaşı sadece hediye demektir" dedi.

Ama biz oyun oynarken gördü, coştu.

O da aramıza katıldı...

2 Kasım 2010 Salı

GÜLÇİN

Bir oyuncak mağazasında raflara dizilmiş binlerce oyuncak alınmayı bekliyordu. Gülçin ve Ayıcık hiç ama hiç anlaşamıyorlardı. Gülçin yaramaz bir oyuncak bebek, Ayıcık ise bir fare kadar minik bir ayıydı.

Bir gün bir çocuk geldi. Gülçin'i, Ayıcık'ı, bebek evini ve içindeki bebekleri, Maymun'u, kurmalı fareyi, kurmalı örümceği ve başka bir oyuncak ayıyı aldı.

Eve geldiklerinde Gülçin düğmesini düşürmüştü. Ayıcık düğmenin Gülçin'e ait olduğunu bilmediğinden düğmeyi boynuna dikmişti. Gülçin onu Ayıcık'ta görünce hemen gece uygulanacak bir plan düşünmüştü. Gece Ayıcık bebek evinde uyuyordu.

Gülçin camı açtı ve:

-Ayıcık düğmemi geri vermezsen seni çöpe atarım!

Ayıcık:

-Vermiyorum. O benim düğmem.

Gülçin hemen Ayıcık'ı yere atmış ve üzerinde zıplamaya başlamış.

Ayıcık:

-Düğme benim, diyormuş.

Gülçin:

-Evet, demiş, seni çöpe atmanın zamanı gelmiş de geçiyor bile.

Ayıcık çöpü boylamış. Bağırıyormuş ama Gülçin Ayıcık'ın üzerini çöplerle kapatmış. Sabah Ayıcık eve bir bacağı kırık olarak dönmüş. Olan biteni herkese anlatmış. Bacağını da çöpte demir şeyler onu ezdiği için kırdığını söylemiş. Gülçin düğmesini almış ama hala üzgünmüş. Çünkü oyuncaklar onunla bir hafta konuşmamışlar.