20 Eylül 2012 Perşembe


PASTEL BOYALAR

Selin uyandı. Perdelerini araladı. Esnedi. Kalktı. Yatağına kötü bir bakış fırlattı. Sanki "aman bugün de seni toplamayıvereyim" der gibiydi.

Annesi geldi ve şöyle dedi:

-Hayatııııım, bak anneannen sana ne göndermiş!

Selin çok heyecanlandı. Çünkü anneannesi çok güzel hediyeler gönderirdi. Bir keresinde oyuncak mutfak seti göndermişti. Bir keresinde ise oyuncak bebek ve kıyafetlerini göndermişti. Doğum gününde ise ona prenses kıyafeti göndermişti. Selin o kadar çok sevmişti ki o kıyafeti! Pembe, üzerinde simler ve güller vardı. Babetleri de vardı. Pembe babetler...

Acaba bu sefer ne göndermişti? Bir kıyafet mi? Başka bir mutfak seti mi? Yoksa kendini paketin içine koyup ona mı yollamıştı? 

Hemen gidip paketi açtı. İçinden bir not ve pastel boyalar çıktı. "Pööh, pastel boya!" Hiç hevesi kalmamıştı.

Annesi:

-Selin çok ayıp! Bak bir not var al, oku.

Aldı. Sesli okumaya başladı:

-Sevgili Torunum Selin,
Güzelim şimdi kesin "off be anneanne bunu mu gönderiyorsun bana?" diyorsundur. Ama boyalar sihirli. Boyayınca boyaların canlandığını göreceksin. Ama unutma, yalnız olmalısın! İlk denemende boyalarla yaptığın resim canlanmazsa korkma. İkincisinde canlanır. Sana mutluluk diliyorum. Annenannen...

Selin hemen koşup resmi yapmaya başladı. Annesi "pöh canlanıyormuş!" dedi. O ise resmini bitirmiş, dikkatle resme bakıyordu. Annesi gitti. Bir baktı ki tavşanı kağıdın üzerinde pıttık pıttık dans ediyor. O anda resim yapma tutkusu başladı.

Selin şimdi on sekiz yaşında. Tavşanın gerçekten dans etmediğni, nottan etkilenerek tavşanın dans ettiğini sandığını anlaması onun tam on yılını almıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder