Ben beş, en fazla altı yaşındaydım. Yatağımın altında bir canavar yaşadığını düşünüyordum. Çünkü üstüne biri oturunca çatır çutur ediyordu. Yatağımın altına bakıyordum. Hiçbir göz, burun, el , ayak... Hiçbir belirti yoktu bu esrarengiz canavardan. Böyle olunca daha da çok korkuyordum. Anemme söyleyince " Amaaan , Ayşe! Ne diyorsun? Olur muymuş öyle şey. Sana öyle gelmiştir." diyordu. Ben her ne kadar inanmasam da " Öyle olsun. " demek zorunda kalıyordum.
Bir gün arkadaşım Türkü ' yü çağırmıştım. Ona yatağımı anlattım. Bir deney yapmaya karar verdik. Yatağıma oturduk. O çatır çutur ses gene gelmeye başladı. Türkü korkup kalktı. Sonra yatağa sırf ben oturdum. Türkü yatağımın altına baktı. Çok akıllı bir kız olduğu için hemen konuşmaya başladı:
_ Ayşeeee! Ben anladım bu gıcırtıyı. Nereden geldiğini.
_Niye geliyormuş?
_Yatağının tahtaları eskimiş. Oturup kalkınca gıcırdıyor.
_ Yani canavar yok mu?
_ Canavar manavar yoook!
Böylece çok güzel bir ranzam oldu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder